Koronavirüs birçok dalda iş yapış biçimini derinden etkiledi. Bunlardan biri de mobilya bölümü oldu. Hijyen telaşının arttığı, daha az temasa itina gösterilen bu devirde mobilya dizaynları da değişti. Bilhassa otel, ofis ve AVM üzere alanlarda kullanılan mobilyalarda kolay temizlenir olma özelliği öne çıktı. Uzmanların her fırsatta uyardığı toplumsal aralık kuralı koltuklara da yansıdı. Korona sonrası devirde yan yana birkaç kişinin otıuracağı koltuklar yerine bireye özel izole ve korunaklı dizaynlar tercih edilmeye başlandı.
DEĞİŞİM BAŞLADI
Ana faaliyet alanı hareketli ve sabit mobilya eserlerinde beş yıldızlı otel projeleri yüklü olmak üzere AVM, hastane, restoran, ofis, kafe, mağazalar için üretim yapan Hotelya’nın genel müdürü yüksek mimar Zümrüt Doyran ile Hotelya’nın hikayesini, koronavirüsün kesimlerine tesirini ve pandemi devrindeki yatırımlarını konuştuk. Bu devirde bilhassa otellere yaptıkları üretimde koronavirüsün tesirini çok net hissettiklerini belirten Doyran, “Korona pandemisi hala devam ederken, yeni olağana dönüşle birlikte yaz dönemini açan otellerin, resmi kaynakların mecburî tuttuğu tedbirlerin dışında birçok farklı tedbirlere de başvurduğunu gördük. Bunlardan biri de otellerin en büyük demirbaşı olan mobilyalardaki değişim üzerine oldu. Bilhassa ortak alanlarda kullanılan mobilyalar; şahsa özel, izole ve korunaklı formda revize edilmeye başlandı” dedi.
ÖNCELİK PAKLIK OLDU
Mobilyaların kolay temizlenir olmasının her vakit aranan en kıymetli kriterlerden biri olsa da kimi vakit tasarımsal beğenilerin de ön plana çıktığını belirten Doyran bu durumun da değiştiğine dikkat çekti. “Şimdi paklık ögesi olmazsa olmaz” diyen Doyran şunları söyledi: “Bu sebeple inovatif kumaşların kullanımı ve doğal materyallere olan ilgi arttı. Paklığı güç olan, toz tutan, çok oymalı ya da çok ayrıntıları olan dizaynlara tercih azaldı. Son derece sade, minimalist mobilyalar ön planda. Çoklu oturma kümelerinin projelerdeki sayısı da azaldı. Yerine etrafı yüksek bloklu ve oturan kişiyi etrafından izole ederek koruyabilecek tekli koltuklar geldi. Adeta kraliyet tahtına benzeri bu 3 tarafı çevrili yüksek koltukları yeni otellerin lobilerinde daha sık göreceğiz.”
TİTANYUMA YATIRIM
Pandemi devrinde üretmeye devam ettiklerine vurgu yapan Doyran, “5 milyon TL’ye yakın bir yatırımın altına imza atarak, KFK Metal ile iştirak kurduk ve yeni bir Titanyum PVD kaplama tesisini hayata geçirdik. Birçok milletlerarası markanın kullanmayı tercih ettiği titanyum PVD kaplama olan mobilyalar, öbür kaplamalara nazaran ısınma, darbe, aşınma ve çizilme karşısında çok daha güçlü. Kapladığı metalin ömrünü 10 yıla kadar uzatabilmesi ise, uzun ömürlü mobilyayı tercih eden kalıcı projeler için neredeyse biçilmiş kaftan. Yurtdışında titanyum PVD kaplama bilhassa tercih ediliyor lakin Türkiye’de bu kaplamayı yapabilen çok az sayıda üretici var. İhracat yapan üreticiler için bu teknoloji olmazsa olmazlar ortasında. Böylelikle Hotelya, bilhassa Avrupa ve Amerika genelindeki projelerde daha rekabetçi olabilecek ve bu durum ihracatını önemli oranda artıracak” halinde konuştu.
RUSYA İLE BAŞLADI, 150’DEN FAZLA ÜLKEYE ULAŞTI
MESLEĞINDE muvaffakiyet basamaklarını teker teker çıkan Zümrüt Doyran bulunduğu noktaya gelişini şöyle anlattı: “Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nden mezun olduktan sonra İTÜ’de Yapı Bilgisi Yüksek Lisans Programı’nı tamamladım. İş hayatına ithal bir mobilya firmasının Türkiye temsilcisi olan bir yapıda dizayncı ve satış temsilcisi olarak başladım. Daha sonrasında mimarlığı satışla birlikte harmanlayarak kullanmaya karar verdim ve öbür bir mobilya firmasında misyon aldım. Yalnızca 2 firma tecrübem olsa da bunlar uzun soluklu tecrübelerdi ve ayrıldıktan sonra çabucak kendi mimarlık ofisimi kurdum. Dalda neredeyse yarım asırlık bir geçmişi olan Kolsan Koltuk’un müşterisi iken firmanın sahibi Erdoğan Döner ile ortak olduk ve sonunda da 2010 yılında Hotelya’yı kurduk. Kurulduğumuz günün ertesinde birinci ihracat mutabakatımızı Rusya ile imzaladık. Ortadan 10 yıl geçti ve biz bugün 150’den fazla ülkeye ulaştık. Bu benim için hiçbir vakit hayal değildi, ben bunu gaye edinmiştim. Cirosal manada ise geçen seneye nazaran yaklaşık yüzde 30 oranında bir büyüme hedeflemekle bir arada bir dünya markası olma yolundaki seyahatimizde çok daha büyük gayelerimiz var.”
Hürriyet
