Yunanistan hükümeti Meriç hududunda, bir yandan muhtemel mülteci ve göçmen akınlarına karşı kullanmak üzere insanları sağır edebilecek güçte ses dalgaları üreten Uzun Erimli Akustik Aygıt (LRAD) aygıtları satın alırken, başka yandan 26.5 kilometrelik yeni duvar inşasına başladı. Edinilen bilgilere nazaran bir müddet evvel satın alınan 2 adet seyyar LRAD aygıtı geçtiğimiz günlerde, Yunan Polis Teşkilâtı’na teslim edildi. “Ses topu” da denilen seyyar aygıtlar, Meriç hududu yakınındaki Dedeağaç (Aleksandrupolis) kentinde bulunuyor.
YÜKSEK DESİBEL
LRAD aygıtından çıkan ses dalgaları 2 kilometreye kadar yayılabiliyor. Sesin rahatsız etmesi için 300 metrelik uzaklık yetiyor. Aygıt, kulaklarda çınlama yaratıyor, bu da kitlelerde şaşkınlığa, paniğe yol açıyor. LRAD aygıtlarından çıkan ses dalgalarında desibelin yüksek tutulması ise kalıcı sağırlığa neden olabiliyor.
ÜÇ FARKLI NOKTADA İNŞA
Kalıcı sağırlık için 160 desibel yeterken, aygıt 152 desibele kadar ulaşıyor. 30 derecelik açının dışında kalanlar sesten etkilenmiyor. Meriç’teki Yunan hudut güçleri bir mühlet evvel 15 adet termal kamera, 5 adet plastik bot, 10 adet zırhlı devriye aracı ve 4 adet insansız hava aracı (İHA) ile de destek edildi.
Bu ortada, Meriç hududunda toplam 26.5 kilometrelik uzunluğunda ve yaklaşık 4.5 metre yüksekliğinde yeni duvarın inşası başladı. Duvar, Farecik (Ferres) mevkiinde, 9, 15 ve 2.5 kilometre uzunluğunda üç başka noktada inşa edilecek. Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis’in bugün ziyaret etmesi beklenen Meriç hududunda ayrıyeten, Pazarkule’nin karşısındaki Kastanies’ten Nea Vissa köyüne kadar uzanan ve 2012’de inşa edilen 10.3 kilometrelik tel çitte de bakım-onarım çalışmaları yapılacak.
UZMAN GÖRÜŞÜ
– ‘BASKI OLUŞTURMAYI AMAÇLIYORLAR’
Güvenlik uzmanı Abdullah Ağar: “LRAD, son periyotlarda toplumsal hadiselerde polis ve jandarmanın envanterine giren bir aygıt. Yüksek frekanslı sesler verip toplulukların rahatsız olmasını ve dağılmasını sağlıyor. Yunanistan’ın envanterine bu aygıtı katması elbette olumlu bir gelişme değil. Hakikat bir metot da değil. İnsanları sesle etkileyerek onların istikrarını bozmak ve sıhhat durumunu etkileyerek dağıtma emeli güdüyor. Bu aletin kullanılması yalnızca göçmenleri değil, 2 kilometrelik alanda yaşayan ne kadar insan varsa hepsini rahatsız edecektir. Sonda Türk köyleri bulunuyor. Yunan polisleri ‘Sınır güvenliğimizi koruyoruz’ ismi altında Türk köylerinde yaşayan bireyleri rahatsız etme ve Türkiye üzerinde bir baskı oluşturma gayesi güdüyor.”
– ‘PSİKOLOJİK RAHATSIZLIĞA YOL AÇABİLİR’
KBB Uzmanı Prof. Dr. Metin Yılmaz: “Normal bir insanın günlük konuşma ses aralığı 2 bin ile 4 bin hertz ortasındadır. 8 bin ile 20 bin hertz ortasındaki sesler yüksek frekanslı sesler olarak isimlendirilir. 16 bin hertzden sonra insan kulağının bu sesleri duyması çok zorlaşır. Örneğin insanın duyamadığı ancak köpeklerin duyduğu 14 bin hertzlik sesler oluyor. Bunu duyan köpek o sesten duyduğu rahatsızlıkla ortamdan uzaklaşabiliyor. İnsan yüksek ses duymuyor lakin yüksek frekans yüzünden baş ağrısı, kusma sersemlik kulak çınlaması üzere tesirleri oluyor. Bu sesten korunmanın tek yolu o frekansa mahsus kulaklık kullanmaktır. Bu duruma çok maruz kalan insanlarda ruhsal rahatsızlıklar, daima kulak çınlaması üzere tesirler görülebilir.”
Hürriyet
