“Mustafa Cengiz ile yaptığı görüşmenin akabinde sarı kırmızılı kulüpte bütün ipler Fatih Terim’in eline geçti. Galatasaray’ın yarıştaki başarısı da, taraftara verilecek heyecan da idarenin durumu da Terim’in performansına bağlı. Her şeyin belirli olacağı yer de saha.”
1- F.Bahçe, Trabzon pürüzünü aşarken, maçın adamı Erol Bulut oldu. Sosa üzere bir ustayı çıkarıp Cisse’yi aldı ve ekip üç santrforla birden oynadı. Ne dersiniz Erol Bulut rüştünü ispatladı mı?
2- G.Saray’da Mustafa Cengiz ile Fatih Terim ortasında barış sağlandı. Bu gelişmenin akabinde G.Saray artık yarışın en kuvvetli adaylarından biri diyebilir miyiz?
3- Trabzonspor’da Fenerbahçe mağlubiyeti sonrası tüm tenkit okları Eddie Newton’a yöneldi. Ekibin durumunu yalnızca Newton’a bağlamak ne derece gerçek?
4- Sergen Yalçın evvel “Bahane üretmiyorum” dedi, akabinde, “Pandemi, transferler, Avrupa bizi perişan etti” diye devam etti. Açıkçası benim başım karıştı, ya sizin?..
5- Bu haftanın en çok merak edilen isimleri Ghezzal ve Rosier idi, zira ikisi de birinci defa Denizli’de Beşiktaş forması giydi. İki oyuncuyu nasıl buldunuz?
6- Manchester United ve Liverpool, Avrupa Premier Ligi kurmak için çalışmalara başladı. Bu türlü bir proje hayata geçebilir mi? Geçerse biz bundan nasıl etkileniriz?
İLKER YASİN: F.BAHÇE’DE ÇALIŞTIĞINI UNUTMAYIN
1- Erol Bulut’un Trabzonspor maçında yaptığı ataklarla Fenerbahçe üzere bir kulüpte rüştünü ispatladığını söylemek için çok erken. Ancak skoru lehine çevirme yolunda aldığı riskler hem cüretini hem de cebinde farklı atak alternatiflerinin olduğunu bilhassa saha içine göstermesi ve “Ben marka, yıldız tanımam” kararlılığını hissettirmesi çok kıymetli. Lakin bu çok uzun bir maraton ve teknik yöneticiliğini yaptığı kadro Fenerbahçe. Her şey için çok erken. Bu köprünün altından daha çok sular akacağını hepimiz pek iyi biliyoruz. İlerleyen haftalarda tepe yarışında birçok şeyin değiştiğine tanıklık edebiliriz.
HER ŞEY DEĞiŞTi
2- Galatasaray Lideri Mustafa Cengiz, şu devirde polemik yaratıcı açıklamalar yapmak yerine ‘dinleyen kişi’ olmalı. Pazartesi günü gerçekleşen Mustafa Cengiz-Fatih terim tepesinin akabinde sarı kırmızılı kulüpte yeni bir periyodun başladığını söylemek mümkün. Artık bütün ipler Terim’in elinde. Galatasaray’ın yarıştaki başarısı da, taraftara verilecek heyecan da, yarışta kalmak da hatta idarenin gitmesi de, hepsi Terim’in performansına bağlı. Her şeyin belirli olacağı yer de saha ve puan cetveli.
NEWTON’IN TALİHİ ÇOK AZ
3- Trabzon’un geçen sezonki grubunun yarısı yok. Başarısızlığı yalnızca Newton üzerinden okumak yanlış olur. Lakin Newton’ın maç sonrası, “Çoğunlukla iyi oynuyoruz” demesi bordo mavili grubun geleceğiyle ilgili soruları artırdı. Zira Trabzon geride kalan 540 dakikanın çok azında standart performansını gösterebildi. Gidenlerin ve sakatların çokluğunda Trabzonspor bir takım olamıyor. Değerli olan isimlerden çok Trabzon’un bir oyun şablonuna kavuşması. Doğuşçu ve inatçı ruhunu tekrar hatırlaması koşul. Gündelik başarılarla yaşayan yöneticilerin bol olduğu ülkemizde Newton’ın Trabzon’da kalma bahtı da çok az.
SERGEN TARAFTARA OYNADI
4- Sergen Yalçın maç sonu açıklamalarında taraftara oynadı. Birinci cümlede “tazminatım yok” diyerek grupta kalma kararlılığının rastgele bir maddi şarta bağlı olmadığını vurguladı. Dediği üzere Beşiktaş ekibinin en zayıf takımlarından birine antrenörlük yapıyor. Olabilir. Grupta liderin özel ricasıyla da kalmış olabilir. Yeteneği harika futbolcu Sergen’in artık saha kenarında çok daha farklı işlev ve özelliklere sahip olması gerekiyor. Pandemi periyodunda her kadronun başına gelenleri Beşiktaş da yaşadı. Ancak Avrupa maçları Beşiktaş’ı nasıl perişan etti anlamadım. Bu açıklamalar Sergen’in kasveti mı, çelişkisi mi açıklamak güç. Denizli maçı 3-3’e gelseydi sergen tahminen Beşiktaş’ta yoktu.
iKiSi DE HIRSLI
5- Nokta mı, virgül mü kararını vereceğimiz bir performans göremedim. Fakat sağda Necip-lens ikilisinden daha hırslı ve kadro oyununa yatkın isimler gördüm. Bilhassa Ghezzal’in iyi şeyler yapacağını sanıyorum. Rosier’in 200 bin Euro’ya kiralanması dışında aklımı kurcalayan bir şey yok. Hırslı ve hareketli bir oyuncu. Umarım sakat değildir.
30 YILLIK SEVDA
6- Avrupa’nın seçkin kulüplerinin kendi ortalarında farklı bir lig kurma dileği 30 yıllık bir sevda. Daha fazla gelir yaratmak isteyen İngiliz ve İspanyol kulüplerinin projesi. Ancak UEFA’nın bu oluşuma müsaade vereceğini sanmıyorum.
MEHMET ASLAN: LİDERLİĞİNİ VE RÜŞTÜNÜ İSPATLADI
1- Çok kaliteli isimlerden oluşan bir takımı var Fenerbahçe’nin. Bu derin takıma ve meslekli isimlere teknik yöneticilik yapmak kolay üzere görünebilir ancak liderliğinizi kanıtlamanız koşuluyla. Erol Bulut’un bilhassa son Trabzon maçında kenarda verdiği imaj ile saha içinde futbolcuların verdiği uğraş tam manasıyla örtüşüyor. Alınan sonuçlar da Erol Bulut’un rüştünü ispatladığının bir göstergesi. Fakat çabucak ek edeyim; Fatih Terim, Sergen Yalçın gibi isimler sahanın içine değil, dışına odaklanan teknik adamlar. İdareyle, transferlerle ve daha pek çok faktörle gayret etmek zorunda kalıyorlar. Erol Bulut bu manada bu iki teknik adamdan da çok daha şanslı. Fenerbahçe idaresi birinci defa çok hakikat adımlar attı.
G.SARAY’IN BUNA muhtaçlığı VARDI
2- G.Saray Kulübü’nün şu günlerde en çok muhtaçlığı olan şey Lider Mustafa Cengiz ile Fatih terim’in bir ortaya gelerek ortalarındaki gerginliğe son vermeleri idi. Bu da gerçekleşti. terim bundan sonra saha dışındaki meselelerle uğraşmak yerine külliyen saha içine, futbola odaklanabilir. Tüm bu yaşananlar bize şunu gösteriyor; Galatasaray’da bir sefer daha sağduyu galip geldi. Artık tüm sarı kırmızılılar geleceğe daha bir inançla ve ümitle bakabilir.
TRABZONSPOR’A Önder BiR HOCA GEREKiYOR
3- Geçen dönem çok başarılı olmuş 3-4 oyuncusunu ve şampiyonluğu kaybetmiş, travma yaşamış bir ekip ne yaşayacaksa Trabzonspor da onu yaşıyor. Trabzonspor a uzun vadeli planlar yapacak ve bu plana idaresi ve camiayı inandıracak önder bir teknik adam gerekiyor. Abdullah Avcı da bu isimlerin başında geliyor.
KONUŞMUYOR TUTUYOR KENDiNi
4- Sergen Yalçın açık ve net bir futbol adamı. Lakin tahminen de birinci kere açık olmaktan ihtimamla kaçınıyor. Konuşsa çok ağır konuşacak. Bunu hissediyorum. Lakin tutuyor kendini. Beşiktaş için, idare için, içine atıyor. Ben Beşiktaş’ın başarılı olacağına yönelik çok umutlu değilim. Bu niyetimin nedeni de takım kalitesi ne yazık ki. İnanılmaz bir çaba ve teknik adamlık hüneri bile kâfi değil. Öbür ekiplerin başarısızlığı fakat Beşiktaş’ı başarılı kılar.
SORUN 1-2 TRANSFERLE GEÇiŞTiRiLEMEZ
5- Ben gerek Valentin Rosier’i gerekse Rachid Ghezzal’ı pek başarılı buldum. Fakat dedim ya keşke 1-2 transferle geçiştirilecek sorun yaşasa Beşiktaş. Hem Galatasaray hem de Beşiktaş ruhsal olarak kendilerini çok güçlü hissetmiyor.
TÜRK FUTBOLU iÇiN TAM BiR FELAKET OLUR
6- Türk kulüplerinin dışarıda kaldığı bu türlü bir oluşum tek söz ile felaketimiz olur. Maçlarını kimsenin izlemediği, gelirlerin tabana vurduğu bir lige düşeriz. Lakin şuna da dikkatinizi çekmek isterim; bu sorunu yalnızca biz değil, onlarca ülke yaşar. Büyük kulüpler ile öbürleri ortasındaki makasın iyice açılmasına yol açacak bu türlü bir oluşuma, tam 55 ülkenin üye olduğu UEFA’nın müsaade verme ihtimali bence sıfır.
GÜNTEKİN ONAY: ŞU AN İÇİN TEK SORU UZUN VADEDE NELER YAPACAĞI
1- Trabzon karşısında 1-0 mağlup oynarken sosa üzere bir ustayı oyundan alma kararını vermek kolay değil. Erol Bulut, Papiss Cisse atağıyla Trabzonspor’un istikrarını bozdu, maçı lehine çevirdi ve taktiksel açıdan olumlu not aldı. Geniş kadroyu ‘şu ana kadar’ sıkıntısız yönetim edebileceğini kanıtladı. Erol Hoca, hem Malatyaspor’u hem de Alanyaspor’u birinci 5’e sokarak, zati iyi bir teknik adam olduğunu ispatlamıştı. Fenerbahçe’de kendisiyle ilgili tek soru işareti; ‘uzun vadede’ bu geniş kadroyu nasıl yöneteceği.
PARA SORUNU OLMAZSA YARIŞIR
2- Galatasaray’ın saha dışı meseleleri bugüne dek yeşil çime olumsuzluk olarak yansıdı. Oyuncu maaşlarında ödeme sorunu yaşanmazsa Galatasaray bu ligde bu takım kalitesiyle yarışır. Terim, Falcao’yu ceza alanının içinde daha fazla topla buluşturmanın yollarını aramalı. Falcao konuma girdiği sürece Galatasaray atakta sorun yaşamaz.
TAKIM KALiTESi ÇOK DÜŞTÜ
3- Eddie Newton’ın teknik yöneticilik yeterliliği sorgulanabilir lakin şunu kabul etmek gerekir ki Trabzonspor’un takım kalitesi geçen dönemin çok uzağında. Beklentileri karşılayabilecek bir orta saha yok. Abdülkadir Ömür’ün performansı yetersiz. Savunma uyumsuz. Yalnızca Nwakaeme biraz da Afobe ile güçlü bir oyun oynayamazsınız.
ABOUBAKAR SAĞLIKLI OLURSA
4- Sergen Yalçın haklı. Kendi denetiminde olmayan meselelerle boğuştu. Birinci 4 maçını sağ beki olmadan oynadı. Dönem öncesi en değerli oyuncuları gitti. Transferler geç yapıldı. sergen Hoca’nın yapması gereken elindeki takımdan azamî randıman almak. Bilhassa adem ljajic ve Oğuzhan’dan randıman almanın yolunu bulmalı. Aboubakar sağlıklı olduğu sürece Beşiktaş berbat bir takım değil. Kaleci Ersin’in çok çalışması gerekiyor. Denizli maçında yediği goller kusurluydu.
ROSIER ATLETiK, GHEZZAL SORUN ÇÖZECEK OYUNCU
5- Rosier, sert, atletik ve süratli bir oyuncu. Topu da iyi kullanıyor. Birinci maçında olumlu izlenim bıraktı. Rachid Ghezzal’ın çok iyi bir sol ayağı var ve oyun görüşü üst düzeyde. Fizikî olarak iyi durumda olduğu sürece sorun çözecek bir oyuncu.
AVRUPA PREMIER LiGi MAHALLÎ REKABETi YOK EDER
6- Bu proje lokal rekabeti yok eder. Avrupa’nın büyük kulüpleri ile başkaları ortasındaki makas daha da açılır. Ekonomik açıdan küçük ölçekli kulüpler güç durumda kalır. Bizim kulüplerimiz de bu oluşumun dışında kalırsa Avrupa’ya uzaklaşırız. UEFA’nın bu türlü bir projeye takviye olacağını sanmıyorum.
Hürriyet
