Bakan Selçuk şunları söyledi:
“Çocukların toplumsallaşması, öğrencilerin okullarının bahçelerinde, sınıflarında bulunmasının ne kadar ehemmiyetli olduğunu tekrar anlamalarına katkı sağlayan bir devir yaşadık. Bu süreçte uzaktan öğretim konusunda hakikaten dünya çapında standartlarla çok yeni şeyler öğrendiğimizi söyleyebilirim. Öğretmenlerimizin bu mevzudaki çabaları mükemmeldi ve hala da devam ediyor. Her vakit söylerim; uzaktan eğitim, yüz yüze eğitime nazaran iki kat daha meşakkatli ve sıkıntı bir süreçtir. Bu süreçte çocuklarımızı yalnız bırakmadan, çaresiz bırakmadan hizmet eden öğretmenlerimize tekrar teşekkürlerimi söz etmek isterim.
MESLEK LİSELERİ DESTAN YAZDI
Salgın sürecinde meslek liselerinin ortaya koyduğu büyük uğraşın tarihe geçecek bir noktada ele alınması gerekiyor. Meslek liseleri bütün dünyanın gereç tedariki, üretimi, lojistiği açısından sıkıştığı bir periyotta bir destan yazarak üretimleriyle ihracata yönelik olarak, patentler, yararlı modeller ve gibisi projelerle Ar-Ge inovasyon merkezleriyle artık farklı bir ruhun taşıyıcısı haline geldi. Bundan sonraki süreçte de meslek liselerine katkıları artarak devam edecek. Aileler, salgının sıkıntı kurallarında 24 saat anne babalık yaparak çocukların ruh ve fizikî sıhhatinin, akademik marifetlerinin korunmasında büyük bir katkı sağladı. Her bir anne babamıza müteşekkirim. İnşallah bu sıkıntı periyotları atlatıp önümüzdeki süreçte salgının rahatlamasıyla birlikte çok daha yüksek kalitede bir eğitimin takipçisi olacağız ve her bir çocuğumuzun muhtaçlığını tek tek ele alıp gereken dayanağı sağlayacağız. Akademik konular konusunda hiç kimse kaygı etmesin. Bu mevzularda elimizden gelen çabayı tüm öğretmenlerimizle meslektaşlarımızla birlikte biz ortaya koyacağız. Çocuklarımızın ruh sıhhati, motivasyonu, okula aidiyeti, öğrenmeye yaklaşımı açısından çok daha iyi bir potansiyele gelip salgın öncesi durumu da aşacak formda daha iyi bir noktaya gelmeleri için elimizden geleni yapacağız. Bundan sonraki süreçte artık izlemelerimiz, müşahedelerimiz devam edecek.
BİLİM SANAT MERKEZLERİ
Salgın periyodu bizi yepisyeni durumlarla karşı karşıya getirdi. Uzaktan eğitim, bizim eğitim sistemimizi olduğu üzere tüm dünyanın eğitim sistemini şekillendirmeye başladı. Bu dönüşüm ve değişim sürecinde bizim tek niyetimiz, bu manileri nasıl avantaja dönüştürürüz. Bütün problemimiz buydu. Bu sıkıntımıza sahip çıkmak manasında da Türkiye’nin resmi kurumlarının, özel dalının, sivil toplum kuruluşlarının tümünün birden el birliğiyle bu biçimde bir eser ortaya koyma yarışına girmesi de bizi sevindiriyor. Son 10 gündür Türkiye’yi dolaşıyorum, birçok vilayet mesken ilçede bulundum. Kentlerimizi yerinde görüp öğretmenlerimizle sohbet edip öğrencilerimizle dertleşip bir biçimde ‘neyi nasıl yapıyoruz, neredeyiz, ne durumdayız’ bunu daha iyi anlamanın seyahatini da gerçekleştiriyoruz. Bu yolcuğumuz bugün Zonguldak’ta devam ediyor. Bilim ve sanat merkezlerimiz, çocuklarımızın çok taraflı gelişmesi için, onların bilimin ve sanatın değişik bileşenlerinde kendilerini geliştirmeleri için özel bir ortam sağlıyor. Çocuklarımızın mizacını dikkate alan, çocuklarımızın ilgisini, yeteneğini dikkate alan bir bakış açısıyla çalışıyoruz. Bunların her geçen gün sayısının ve imkanlarının artıyor olması bizi çok mutlu ediyor. Bilim sanat merkezlerine çok özel yatırımlar yapıyoruz ve gelişimi için özel takımlar ihdas ediyoruz. Bir formda somut imkânlarının gelişmesi için de yatırım harcamalarımızı arttırıyoruz. Zira Bakanlığımızın siyasetleri ortasında nitekim çok değerli bir yer tutuyor bilim ve sanat merkezleri. Öğrencilerimizin şahsi potansiyellerini gerçekleştirmeleri için değerli bir fırsat sunduğunu düşünüyoruz. Bu tıp hoş yerlerde, pak, ferah ve gelişmiş yerlerde çocuklarımızla öğretmenlerimizle buluşmaktan farklı bir memnuniyet duyuyoruz.
ÇOCUKLARIMIZIN GELİŞİMİNİ İZLEMEK BİZİ NİTEKİM SEVİNDİRİYOR
Çocukların gelişimini izlemek bizi sevindiriyor. Biliyorum ki sizler de bu cins binaların yükselmesinden büyük bir memnunluk duyuyorsunuz. Aslında burada yükselen bir medeniyet, aslında buradan yükselen bir gelecek, aslında burada yükselen çocuklarımızın memnunluğu. Bu mutluluğunun yükselmesinde hayırseverlerimizin çok değerli bir yeri var. Onların yaptığı biri emin olun bin görüyoruz zira başka bir değeri var, başka bir bedeli var. Bu iş birliği tarife sığmaz bir halde büyük bir değer taşıyor, maddi ve manevi taraflarıyla. Burada nitekim büyük bir fedakarlık örneği göstererek, Sayın Hayrettin Yavuz’un bütün emeğini ve birikimini bir halde buraya ortaya koyarak ve bu ülke için, memleketi için ve bölgesi için, kenti için bir şey yapmanın kıvancını yaşaması ve bunu da eğitim üzerinde hayata geçirmesi bizi ayrıyeten sevindiriyor. Merkeze başka bir kıymet veriyoruz. Bugün açılışını yapacağımız kurumların çok çok daha fazlasını inşa etmek ve bütün Türkiye’de eğitimi yeşertmek için elimizden geleni ziyadesiyle yapmaya uğraş ediyoruz. İstiklal Marşı’mızın kabulünün 100’üncü yıl dönümünde bugün burada bir öbür manevi hazzı da yaşıyoruz. Evvelki gün TBMM’de yapılan merasimle de orada standımızı açtık ve birçok belgeyi, bilgiyi paylaşma fırsatı da bulduk. İnşallah bundan sonraki süreçte de birlikte beraberce eğitime olan hizmetimizi devam ettireceğiz. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum, bu tıp işlere gönül vermek, bir çocuğun yüzünü gülümsetmek manasına geliyor.”
Hürriyet
