Gelişen teknolojiyle birlikte gereksinimlerin da değiştiğini vurgulayan Arel Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Onur Osman: “Üniversitemizin laboratuvarları hali hazırda bulunuyordu. Lakin gelişen teknolojiyle birlikte yeni fiziki alanlara ve aygıtlara muhtaçlık her geçen gün artıyor. Bu nedenle biz de hem fiziki alanlarımızın hem de aygıtlarımızın son teknolojiye uygun olmasını istedik. Emelimiz, öğrencilerin burada son teknolojiyle üretilmiş aygıtları kullanarak tecrübe kazanmaları. Hasebiyle dala girdiklerinde orada gördükleri aygıtlara karşı yatkınlıklarının bulunmasını sağlama” dedi.
TEKNOLOJİ MERKEZİ NASIL KAZANIMLAR SAĞLAYACAK?
Teknoloji merkezinin, 7 gün 24 saat yaşayan bir merkez olması amaçlanıyor. Ana amaç ise merkezi öğrencilerin daima kullanabileceği bir yer haline getirmek. Prof. Dr. Onur Osman yeni teknolojilerle ilgili “Dersler ve projelerde öğrencilerin gereksinim duydukları tüm alanlarımız ve aygıtlarımız mevcut. Öğrenciler üniversite dışındaki çalışmaları, katılmak istedikleri müsabakalara dair tüm çalışmalarını burada yürütebiliyor. Bahsettiğimiz tüm bu çalışmalar sırf mühendislik alanında değil mimarlık ve iç mimarlık alanlarında da epey değerli. Zira sanal gerçeklikle bir yapıyı oluşturmadan dijital ortamda sanal gezintiye kadar gidebilecek boyuta ulaşacak kıymetli gerçeklikler oluşturulabiliyor“ diye konuştu.
HERKES İÇİN OTOMOTİV LABORATUVARI
Onur Osman, merkezin öğrencilerin yanı sıra sanayi bölümünden bireylerin eğitim alabileceği otomotiv laboratuvarını şöyle anlattı: “Dünya üzerinde elektrikli ve hibrit araçlara yönelim var. Bizim laboratuvarlarımızda da bu teknolojinin çalışmalarının yapılması gerektiğini düşündük ve otomotiv laboratuvarını kurduk. Öğrencilerimiz her yıl TÜBİTAK’ın elektrikli araç yarışına katılıyor. Teknoloji merkezi üretiminde FESTO firmasıyla birlikte çalışmalarımız oldu. FESTO’nun hem sanayi hem de eğitim ayağı var. TOGG ile bir ilgisi var. Otomotiv laboratuvarının altyapısının bir kısmı FESTO tarafından oluşturuldu. Birtakım eğitimlerin verilmesi için de mutabakatlar imzaladık. Bu merkezin 2. bir maksadı da öğrencilere verilecek eğitimin yanı sıra sanayi kesimine verilecek eğitimler. Hem öğrencilerimize hem de akademisyenlerimize merkez aracılığıyla sanayi kesiminden gelecek birçok firmayla çalışma imkanı doğacak”.
ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME MERKEZLERİNİN EHEMMİYETİ NEDİR?
Araştırma ve geliştirmenin akademin öncelikli misyonu olduğunu vurgulayan Osman: “Üniversitenin en değerli vazifelerinden biri de araştırma ve geliştirmedir. Bu nedenle uygulamalı AR-GE merkezlerini açmaya başladık; ARELPOTKAM ve AREL MED-I’yı kurduk. İçinde muhtaçlık duyulan birçok ekipman ve alanında uzman takım yer alıyor” dedi.
ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞ BİRLİĞİ
Akademik eğitimin ve sektörel tecrübenin paralel olarak ilerlemesi gerektiğini düşünen Osman: “Üniversite sanayi iş birliği iki taraf için de çok değerli. Hem öğrenci hem de akademisyenin güncel kalması, ortak çalışma alanı oluşturulması, staj tecrübeleri üzere ögeler için kıymet arz ediyor. Sanayi dalı içinde inovasyon epey kıymetli. Bu da yüksek teknoloji ile yapılabiliyor. Bu altyapıyı da üniversitenin sağlaması, iş birliklerinin kıymetlerini artıyor.
Fakültemizdeki müfredatı büsbütün değiştirdik. Dal temsilcileri ile birlikte müfredat ve ders içerikleri oluşturduk. Hatta birtakım dersler firmalarda uygulamalı olarak gösteriliyor” diyerek üniversite ve sanayi işbirliğine dikkat çekti.
Hürriyet
