Bir çocuğun kimliği ve kişiliğinin inşasının temellerinin atıldığı devirlerin gelecekte ne kadar tesirli olduğunu bildiklerini belirten Selçuk, bu nedenle çocukların bilişsel, his ve motor gelişimi üzerinde son derece ağır çalışmalar yürüttüklerini söyledi. Çocukları yalnızca kendisiyle kontaklı olarak değil tıpkı vakitte bulunduğu ekosistemdeki aktör ve paydaşlar prestijiyle da desteklemeye çalıştıklarını belirten Selçuk, konuşmasına şöyle devam etti:
‘PROJE 20 VİLAYETTE UYGULANACAK’
“Bu şuurla çocukluk devri için çok farklı projeler yaptık. Ulusal Eğitim Bakanlığı (MEB) açısından erken çocukluk eğitimine yönelik kapsamlı ve kapsayıcı projeler kıymet taşıyor. Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ortak finansmanıyla uygulamaya konulan Erken Çocukluk Eğitiminde Kalite ve Erişimin Arttırılması Projesi’nin maksadının 2023 Eğitim Vizyonu’nda ortaya konulan amaçlarla direkt doğruya örtüşüyor. Bilhassa dezavantajlı çocuklara yönelik kapsayıcı yaklaşım münasebetiyle keyifli olduk. Bu projenin 20 vilayette uygulanacağını biliyoruz. Bu 20 vilayet aslında Türkiye’yi de temsil manasında çok uygun bir çerçeve diye düşünüyoruz. Yaz anaokulu, gezici öğretmen uygulamaları, çeşitli merkezlerde oyun odalarının kurulması, oyun parklarının kurulması… Bütün bunlar bizim için proje dokümanında yer alan içerikler üzere görünse de her bir oyun parkının, her bir oyun sandığının bir çocuğun hayatını nasıl renklendireceği, değiştireceği, dönüştüreceği ve onun yüzündeki gülümsemeyi artıracağı düşünülürse aslında bu projenin kendisini de aşan çok daha büyük hayalleri ve gayeleri beraberinde taşıdığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
MEB’İN BAŞKA ÇALIŞMALARIYLA İLİŞKİLENDİRİLEREK ZENGİNLEŞTİRİLECEK
Projedeki bütün içerikler MEB’in başka çalışmalarıyla ilişkilendirilerek daha da zenginleştirileceğine inancım tam. 12 okulöncesi çocuk ve öğretmen aktiflik kitabının yanı sıra 36 adet öykü kitabının geliştirilmesi ve çocuklara yönelik içeriklerin zenginleştirilmesi bizim çok önemsediğimiz bir durum. Şu anda da esasen ‘Okuyan Balık’ isminde bir web sitesi açmış durumdayız. Oraya çok sayıda çocuk kitabını yerleştirip sesli kitaplar ya da dijital okuma kitapları halinde kaynakları sunmaya devam ediyoruz. Projeyle kitap kaynakları çok daha gelişmiş olacak. Erken çocukluk eğitimiyle ilgili bu projenin bir taraftan da bilimsel araştırmalara kaynaklık etmesini bekliyoruz. Yani aslında bu projeler bence bir laboratuvar ve toplumsal bir ekosistem sunuyor. Bu sistemin işleri ve süreçleri yürürken tıpkı vakitte bilimsel çalışmaların da eş vakitli olarak yürümesi gerekiyor. Bu suretle yapılan işin tesiri ve aktifliği çerçevesinde tahminen daha fazla ara alabiliriz. Bununla ilgili olarak konferanslar düzenlemek de istiyoruz. Bilim insanlarıyla bir ortaya gelip bu projenin tesirinin artırılması ve ortaya çıkan sonuçların rasyonalitesinin belirlenmesi için bu cins bilimsel çalışmaları da yapmak istiyoruz. Aslında bu toplantıya katılan kurumlar, bireyler olarak erken çocukluk devri için daima birlikte tarihi bir hareket başlatıyoruz. Erken çocukluk eğitiminin bir üst düzeye çıkarılması noktasında daima birlikte bir projeyi, bir muştuyu gündeme getiriyoruz. Bugün artık global salgın devrinin ya da sonrasındaki olağanlaşma süreci içerisinde gereksinimlerimizin değiştiğinin farkındayız ve neler yapmamız gerektiği konusunda global mukayeseli tahliller yapıyoruz. Bu tahlillerin okulöncesi eğitim için, erken çocukluk eğitimi için birçok yararı olacağını da düşünüyorum. Projenin hayata geçirilmesinin kolay olmadı ve çok büyük hazırlıklar yapılması gerekti. Katkıları hasebiyle Aile, Çalışma ve Toplumsal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’a teşekkür ediyorum.”
Hürriyet