1- G.Saray bu dönem iki sefer yenildiği Alanya’yı bu defa yendi, lakin ecel terleri döktü. İkinci devrede yalnızca yüzde 20 topla oynadı. Şutlarda 18-2, kornerlerde 10-0 ile ezildi. Bu sonucu nasıl okumalı?
2- F.Bahçe, yüzde 67 topla oynadığı, 20 şut, 13 kornerle bitirdiği maçta Göztepe’ye yenildi. Sorun yalnızca golü atamamak mıydı yoksa stratejide de sorun var mı?
3- Erol Bulut, “Önümüzde 15 maç ve alınacak 45 puan var, başarabiliriz” dedi. Sizce bu mümkün mü? Fenerbahçe, Bulut’la şampiyonluğa yürüyebilecek mi?
4- Trabzonspor harika bir seriyle tepeye ortak oldu. İki ekibin takımlarını ve son durumlarını dikkate alırsak TrabzonF.Bahçe maçı için öngörünüz nedir?
5- Fatih Terim Alanya maçı sonrası, “Bu kadar değerli bir maça genç ve tecrübesiz hakemler atanır mı?” diye MHK’yı topa tuttu. Terim, tenkidinde haklı mı?
6- Bugüne dek gösterdikleri performansla dönem sonu Avrupa’ya gitmesi olası futbolcular kimler olur? (Boupendza, Altay, Uğurcan, Taylan, Salih üzere…)
MEHMET ARSLAN
DÜZGÜN FUTBOLDA BİRİNCİ 5’E BİLE GİREMEZ
1- Ligde en iyi futbolu oynayan kadrolar ortasında bir sıralama yap deseniz, G.Saray birinci 5’e bile giremez. Lakin şampiyonluk ipini göğüsleyecek teknik adamları say deseniz Fatih Terim’i birinci sıraya müellifim. Rakiplerinden daha düşük kaliteli bir takımla çaba ediyor. Bakmayın siz istatistiklere… F.Bahçe-Alanya maçı da futbol olarak misal özellikler taşıyordu. Alanya’ya karşı kim oynarsa oynasın bu türlü bir tablo çıkıyor ortaya. Bu da Alanya’nın başarısı. Bana nazaran büyük çok büyük bir eşik geçti G.Saray.
BU STRATEJiYLE MUVAFFAKİYET GELMEZ
2- Maç öncesi Erol Bulut’un konuşmasını şaşkınlıkla dinledim. İzledikten sonra “Pes” dedim. F.Bahçe’nin hocası, asli misyonunu bir yana bırakmış BeIN Sports’a karşılık yetiştiriyor. Bu Bulut’un misyonu mi? Değil olağan ki. Büyük olasılıkla idare istedi, o da kabul etti. Fenerbahçe’nin halini bu imaj net olarak ortaya koydu. Yok mu yanıt verecek bir yönetici Fenerbahçe’de? Yok. Bulut maça değil, yayıncı ile savaşa hazırlanırken, oyuncu oyuna mı konsantre olacaktı? Anladım, Fenerbahçe Lideri ve idaresi herkes ile arbede etmeyi bir beceri üzere taraftarına satmaya devam ediyor. Bu arbede stratejisi F.Bahçe’yi başarısızlığa mahkum ediyor.
BiR KADRODA ÜÇ OTORiTE
3- F.Bahçe şampiyon olabilir. Takım kalitesi ligde her kadrodan iyi. F.Bahçe’nin sorunu saha içinde değil, saha dışındaki hengameden kaynaklanıyor. O hengameyi bitirirse şampiyon olabilir. Fakat maçtan evvel idarenin “Böyle konuşmalısın” diyerek yayıncı kuruluşa yanıt verdirdiği Erol Bulut’un otoritesine hangi futbolcu inanır? F.Bahçe’de, “Hayır” diyebilecek yöneticiye ve teknik adama gereksinim var. Lakin kurgu yanlış. Ali Koç baskın bir karakter. Onun otoritesi var 1. Emre Belözoğlu otoritesi var 2. Ve Erol Bulut otoritesi var 3. Bir kadroda 3 otorite olmaz. 2 otorite vardır. Formayı veren ve parayı veren. Sakın buradan Emre Belözoğlu işleri karıştırıyor manası çıkarmayın. Lakin futbolcular bu zincirde en zayıf halkanın Bulut olduğunu görüyor. Davranışları da bunu gösteriyor esasen.
YÜZDE 51 TRABZON
4- İdarenin işine karışmadığı, karışamadığı 3-4 teknik adam bana nazaran; Fatih Terim, Sergen Yalçın, Aykut Kocaman ve Abdullah Avcı. Avcı ile birlikte Trabzonspor, tıpkı hisleri paylaşıyor. İki taraf da bir devir başarılı olmuş fakat yeni bir çıkış arıyordu. Artık bu ikili
buluştu. Ben bu maçta Trabzon’u 1 adım önde görüyorum. Mustafa Denizli’nin tabiriyle yüzde 51’e, 49.
DAİMA TIPKI Kıssa
5- MHK başarısız mı? Evet. Bu hususta Terim ile hemfikirim. Ancak ben şampiyonluğa oynayan grupların hakemle ilgili açıklamalarına inanmıyorum. Daima onlar yakınıyor. Daima onlar şampiyon oluyor. Yalnızca Galatasaray değil, tüm büyükler, başarısızlığı a-) TFF b-) MHK ve hakemler c-) Medya d-) Düşmanlar üzerinden satıyor taraftarlarına. Bunu da kabullenen toplulukları var.
BENiM FAVORiM ALTAY
6- Boupendza çok başarılı ancak oyun içinde dayanılmaz bir ekip disiplini düşmanı. Benim bu dönem tek favorim var; Altay… Uğurcan için de benzeri şeyler söyleyebilirim. Salih bence Burak Yılmaz üzere. Olması gereken geç bir yaşta gelişmeye başladı.
UĞUR MELEKE
ALANYA HERKESİN KALBİNİ KAZAZANDI
1- Galatasaray bir 20-25 dakika kadar iyiydi. Alanya’nın geriden oyun kurma projesine önde baskıyla cevap vermedi. Stoperlere oynama müsaadesi verdi. İkinci bölgeyi bekledi. Kazandıklarıyla süratli çıkışlar yaptı. Zati maçı kazandıran golü de o kısımda buldu. Lakin son 1 saatin tek hakimiydi Alanyaspor. Çağdaş Atan’a fevkalâde hürmet duyuyorum. İnandığı doğrular var ve bu doğrulardan çabucak hiçbir maçta taviz vermedi. Fenerbahçe ve Galatasaray maçlarını tabelada kaybetmiş olabilir lakin sporseverlerin kalbinde kazandığı kesin. Tek devrede 18 şut-10 korner atmış bir kadronun golü hak etmediğini de söyleyemeyiz. Karşılarında bir efsane, Muslera vardı ve onu geçemediler yalnızca. Her şey doğruydu bence Alanyaspor için.
ÇALIŞILMIŞ BİR ŞEY GÖREMiYORUM
2- F.Bahçe’nin maçta kullandığı 13 korneri dahi incelediğinizde bir şeylerin yanlışsız olmadığını hissediyorsunuz. Birinci devre kornerlere ikili gittiler, Mesut’u taç çizgisi kenarında işlevsiz bir halde beklerken gördük birkaç defa. Paslaşarak kullanıp, topu kaptırıp golü de o denli yediler mesela. Ben F.Bahçe’de çalışılmış bir şey göremiyorum. Kurgulanmış bir şey varsa da genelde yanlış sonuç veriyor. Örneğin 55’teki Pelkas/Thiam değişikliği evvelce planlanmıştı. Fakat alanda dolaşan Sosa, Samuel vardı. Onlar görülemedi.
BELDEKi ZiNCiRLER
3- Ben, Erol Bulut’u ‘çok istikametli kadronun tek taraflı hocası’ olarak tanımladığımda G.Saray ve Başakşehir yenilgileri şimdi alınmamıştı. F.Bahçe’nin son 9 maçta 1 beraberlik-8 galibiyetlik serisi varken yaptım o tanımlamayı. Zira F.Bahçe’nin oyunla değil oyuncuyla aldığı sonuçların sonunun geleceği çok açıktı. Geldi de… Sarı lacivertlilerin çok istikametli bir takımından hâlâ iyi futbol çıkabilir. Lakin olağan futbolcuları bellerindeki zincirlerden kurtarmak lazım evvel.
BU OYUNLA OLMAZ
4- Başakşehir-Trabzon maçı bu dönemin en sıkıcı müsabakalarından biriydi. Başakşehir’in bu türlü kaliteli bir takımın başına Aykut Kocaman’ı getirmesi akıl dışı. Bence tarihi bir kusur yaptılar. Trabzonspor, Abdullah Avcı’yla pragmatik oyununu sürdürüyor. Yeniden 1-0 kazandılar. Lakin bu şekil bir futbolla büyük liglerde şampiyon olunduğuna pek şahit olmadım. Yarışta olursunuz. Avrupa’ya gidersiniz. Lakin büyük maçları kazanmak için büyük oynamalısınız. Avcı, Başakşehir’deyken de o noktada meşakkat yaşadı esasen.
MHK BiLiMSEL OLMALI
5- Hayatım boyunca bu tatsız hakem tenkitlerinden kaçmaya çalıştım. Herkes kendine menfaat, diğerine adalet istiyor bu ülkede. Beşiktaş’ı, Fenerbahçe’si, Galatasaray’ı hiçbir farkı yok. Lakin MHK’nın da atamalarda bilimsel davranması gerek. Haftanın en kıymetli maçına tecrübesiz hakem atıyorsan, tecrübeli VAR atayabilirsin. İkisinin de tecrübesiz olması saçma. Fırat Aydınus nerede mesela? Koysana tecrübeli hakemi VAR odasına! Siz bu tecrübeli hakemleri nereye gizliyorsunuz, neden gizliyorsunuz sahi?
BOUPENDZA iÇiN ERKEN
6- Uğurcan ve Altay doğal ki olağan şüpheliler. Lakin Boupendza farklı. Nitekim heyecan verici. Hem kuvvetli hem fuleli. Gerçek vakitte yanlışsız yerde olmayı beceriyor. Özgüveni muazzam. Lakin bir sonraki adım için çabuk etmemesi gerektiğini düşünüyorum ben. Bu performansını en azından iki dönem istikrarla sürdürüp sonra sıradaki adımını atmalı güya. Bir yıl daha Harika Lig’de kalır umarım.
GÜNTEKİN ONAY
MUSLERA İLE 7’DE 7 MUHAKKAK TESADÜF DEĞİL
1- G.Saray Alanyaspor karşısında sonuç odaklı bir futbola yöneldi ve çok mahkum oynadı. Bilhassa ikinci devre işler istediği üzere gitmedi. Ancak 3 puanı direnerek hak etti. Galatasaray kabul edelim ki şanslıydı. Muslera ve savunma ile 3 puanı aldı. Son yıllarda bir lig maçında Galatasaray’ı bu kadar mahkum oynarken görmemiştik. Muslera nitekim de bir kaleciden daha fazlası. Onun dönüşünden sonra 7’de 7 tesadüf değil.
SONUCUN BU TÜRLÜ OLACAĞI Muhakkaktı
2- Fenerbahçe rakibi Göztepe’nin müsaade verdiği oranda topa sahip oldu ve hiç net konum üretemeden maçı tamamladı. Göztepe’nin istediği planla devam eden müsabakada kenar ortaları bir sonuç getirmedi ve getirmeyeceği açık bir halde ortadaydı.
EROL BULUT, GRUBA HAKiM DEĞiL
3- Erol Bulut ne yazık ki Fenerbahçe’deki oyuncu kümesine ve gündeme hakim değil. Maç öncesi kendisine iletilen bir iletisi yayıncı kuruluşun kameraları önünde paylaşan bir teknik yönetici durumunda. Fenerbahçe Teknik Yöneticisi olan biri bu durumlara düşmemeli. Halbuki oyunu eleştirilse de puan olarak başarısız değil. 15 maç 45 puan maksadı bu ligde hiçbir ekip için gerçekçi değil.
TRABZONSPOR BiR ADIM ÖNDE
4- Trabzon-Fenerbahçe maçı net ortada. Üç ihtimalin de geçerli olduğu bir müsabaka. Lakin disiplinli oynayan bir Trabzonspor istediği sonucu alabilir diye düşünüyorum. Grup savunmasını iyi yapan Trabzonspor’un, her ne kadar 7 maçlık galibiyet serisi yakalamış olsa da hamlede az durum ürettiğinin de altını çizelim İki kadronun son haftalardaki performanslarını ve moral seviyelerini dikkate alarak mesken sahibi Trabzonspor’u bir adım önde görüyorum.
FATiH TERiM Reaksiyonda HAKLI
5- Fatih Terim, sonuç ne olursa olsun haklı. Liderlik koltuğunda oturan bir ekibin, lig beşincisi Alanyaspor ile deplasmanda oynadığı müsabakaya Zorbay Küçük, Kadir Sağlam ve Emre Malok üzere genç ve acemi hakemler atanmamalıydı. Lakin maalesef bu dönemin genelinde hakem atamaları önemli derecede sıkıntılı. Merkez Hakem Kurulu’nun bundan bu türlü daha dikkatli olması gerektiği kanaatindeyim.
BOUPENDZA’YI KiMSE TUTAMAZ
6- Hataysporlu Boupendza sıradışı hatta acayip bir dönem geçiriyor. 23 maçta 18 gol attı, üstelik daha önünde oynayabileceği 15 maç var. Genelde mesleği Fransa ve Portekiz’in alt liglerinde geçen ve hiçbir dönem 13 golün üstüne çıkamayan bir futbolcunun böylesine muazzam çıkış yakalaması futbolda çok az görülür. Bu formda devam ederse onu tutmak mümkün değil. Doğal Hatayspor da bu işten çok önemli para kazanır.
Hürriyet
