Hayal Gücüyle Geleceğe, Bilimle Gerçeğe!

0 0 3 dakika okuma süresi

Bugün Amgen ve Gensenta, ülkemizde biyoteknoloji ve biyobenzer ilaç alanında binlerce hayata dokunuyor. Pekala ya çalışanları, onlar bu seyahati nasıl tanımlıyor, neler deneyimliyor? Amgen Türkiye ve Gensenta’nın patron markası yolcuğunu ve markanın vadettiği pahası anlatan “Hayal Gücüyle Geleceğe, Bilimle Gerçeğe” sloganının doğuşunu Amgen Türkiye ve Gensenta İnsan Kaynakları Yöneticisi Filiz Kozcağız anlatıyor:

“Öncelikle patron markamızın büsbütün çalışanlarımızın ortaya çıkardığı bir eser olduğunu belirtmek isterim. Patron marka vaadimizi çalışırken, Amgen Türkiye ve Gensenta’da nasıl bir çalışma tecrübesi yaşıyoruz ve bu yaşadığımız tecrübesi en iyi tabir eden his nedir anlamak için birtakım odak küme çalışmaları yaptık. Patron markası konusunda tecrübeli bir danışman ile birlikte hem mevcut hem de daha evvel şirketlerimizde çalışmış ve şu an farklı bir meslek seyahatinde olan arkadaşlarımız ile görüşmeler yaparak Amgen ve Gensenta’da nasıl bir çalışma tecrübesi yaşadıklarını ve bu tecrübenin hayatlarına ve meslek maksatlarına nasıl hizmet ettiğine dair görüşlerini aldık. Ayrıyeten bununla yetinmeyip yakın çalıştığımız iş ortaklarına da buradaki çalışma kültürünü nasıl tanım edeceklerini sorduk. Bu görüşmelerden çıkan sonuçlar patron marka vaadimizin temel taşlarını oluşturdu. Bunun üzerine, hoş bir bağlantı çalışması yaparak yaşanan tecrübesi, çalışma kültürünü en iyi anlatan birkaç ifadeyi anket yoluyla çalışanlarımıza sorduk ve onlardan Amgen ve Gensenta’da olma emellerini en iyi anlatan alternatifi seçmelerini istedik. ‘Hayal Gücüyle Geleceğe, Bilimle Gerçeğe’ çalışanlarımız tarafından en çok oy alan ve seçilen marka vaadi oldu.

ÖNCELİKLİ KIYMETİ BİLİM OLAN BİR KÜLTÜRDE ÇALIŞIYORUZ

Sürecin en başından beri öncelikli amacımız yalnızca bir slogan oluşturmak olmadı. Bu süreci çalışanlarımız ile birlikte oluşturduğumuz bir kıssaya dönüştürmek istedik. ‘Hayal Gücüyle Geleceğe, Bilimle Gerçeğe’ aslında bizim kıymetlerimizin ve var olma gayemizin bir yansıması. Bilim odaklı olmayı var olma emelinin merkezinde tutan bir kültürde çalışıyoruz. Bilimin ışığında hareket ederken hayal gücümüzü kullanıyoruz. İnsanlık tarihine de baktığınızda her şey hayal ederek başlıyor; insanoğlu evvel hayal ediyor ve tabiat bilimlerini kullanarak hayalini gerçekleştiriyor. Amgen ve Gensenta’da biz de hayallerimizi bilimin ışığında gerçekleştirmek için pek çok fırsat sunuyoruz.

97 YILLIK BİR İLAÇ ŞİRKETİNİN MİRASINI VE BİLGELİĞİNİ TAŞIYORUZ

Bütünsel olarak bakıldığında bir şirketi ayakta tutan ve başarılı kılan en kıymetli öge kültürü ve o kültürü yaşatan çalışanlarıdır. Bu bakış açısıyla biz, hastalara hizmet etmek üzere çok kıymetli bir emelin etrafında toplanan ve bu maksat uğruna çalışırken birbirinden güç alan bir kadroyuz. Bunu yaparken hem biyoteknoloji üzere ilaç bölümünün geleceği diyebileceğimiz bir alanda çalışıyoruz, hem de kendi topraklarımızdan çıkan 97 yıllık bir ilaç şirketinin mirasını ve bilgeliğini taşıyoruz. Bu ikisini bir ortaya getirmek, uyumlu biçimde çalışmasını sağlamak çok değerli. Tam da bu nedenle üretimden alana tüm çalışanlarımızın buradaki tecrübelerinden kazandıklarının ayrıştığını düşünüyorum.”

AMGEN VE GENSENTALILAR ANLATIYOR:

Sevan Gürün
“Ben uzun yıllar kurumsal hayata aralıklı durdum, akademisyen olarak çalıştım. O devir Gensenta’dan teklif geldiğinde görüşme yaptığım yöneticim, ‘Biz milyonlarca kutu ilaç üretiyoruz, buradaki gayretlerinle her gün binlerce konuta girecek, emeklerinin somut karşılığını almanın memnunluğunu yaşayacaksın’ demişti. Kararımı değiştiren bu cümle oldu, iyi ki de yapmışım.”

Gaye Erkan
“Ben aslında eczacıyım. Fakat farklı nedenlerle mesleğimi yapmayı tercih etmedim. Bugün Amgen’daki misyonum hasebiyle ilaçlarımızla binlerce hayata dokunduğumuzu biliyorum ve artık ‘İyi ki de eczacılık okumuşum’ diyorum.”

Onur Öcalan
“Yaklaşık 6 yıl Avustralya’da yaşadım. O devir de Amgen’ı takip ediyordum, zira orada da çok prestijli bir biyoteknoloji şirketi idi. Türkiye’ye döndüğümde de bu çatı altına çalışmaya başlamak bana hem büyük memnunluk verdi hem de onlarca ülkeden farklı iş arkadaşı kazandırdı.”

Erkan Demiral
“Oğlum bebeklik periyodunda dört önemli ameliyat geçirdi. Ben, işte o vakit insanın çalıştığı yerin ne kadar kıymetli olduğunu anladım. Ameliyat olacak oğluma kan vermek için sıraya giren grup arkadaşlarım, ilgisini hiç esirgemeyen ve aylara varan işe gelemeyişimi bir gün olsun sorun etmeyen yöneticilerim, bizde kadro olmak bu türlü bir şey işte!”

Sena Uzun
“Mevcut işimin yanı sıra bir ilaç lansmanı projesinde çalışıyorum. Beni en çok etkileyen ‘doğru hastaya, yanlışsız ilaç’ kültürünün adeta herkesin DNA’sına işlemiş olması. Tüm adımlar buna nazaran tasarlanıyor, ‘ilaç bir kişinin hayatına da dokunsa, biz gayemize ulaşmış oluyoruz’ hissiyle çalışmak, üretmek çok motive edici.”

Alp Benlican
“’Belki öbür bir yerde olsam, kendime kalsa daha iyi olur’ diyebileceğin bir öneriyi burada paylaşmak mümkün oluyor, fikrine hürmet duyulacağını biliyorsun. Fikirlerimizi tartıştığımız, bazen birbirimizi ikna ettiğimiz ve sonunda gerçekleştiklerini gördüğümüz bir kültürde çalışmak çok kıymetli.”