Avukat Elvan Kakıcı Şimşek, “Pandemi sürecinde bilhassa bağlantı teknolojilerini daha fazla kullanır olduk. Lakin dijital mecraların kullanımı artıkça bu platformlarda çeşitli türel ihtilaflar meydana gelmeye başladı. Bu platformlar kullanılarak siber zorbalıklar yapılabilmekte, siber zorbalıklar ise sırf tüzel ihtilaf olarak kalmayıp kişi üzerinde ruhsal olarak derin izler de bırakabilmektedir. Dijital platformlar üzerinden kelamlı yahut görsel olarak yapılan aşağılama, utandırma, kendilerinden daha zayıf olana karşı linç hareketleri, korkutma, cinsel içerikli tacizler, tehditler ve bu üzere saldırgan davranışlar siber zorbalık olarak kabul ediliyor.” dedi ve ekledi:
“Sadece bunlarla da sonlu kalmayıp şahısların toplumsal medya hesaplarını çalma, şifrelerini kırma, virüs içeren e-postalar gönderme, kişi bilgilerini kullanarak internet üzerinde hesap açma, kişinin bilgilerini müsaadesiz paylaşma, ifşa etme üzere hareketler de siber zorbalığa dahildir. Bu davranışlar genelde ruhsal açıdan rahatsız etmeyi yahut kişinin toplum nezdindeki prestijini zedelemeyi amaçlamaktadır. Yani internet üzerinden şahısları rahatsız eden birden fazla davranışı bu kapsama sokabiliriz fakat yeniden de her somut hadise başka ayrı değerlendirilmelidir.
Türk Ceza Kanunu’na bakıldığında fizikî olarak işlenebilen cürümlerin birden fazla elektronik ortamlarda da işlenebildiğinden, mevzuatta bu hatalar için düzenlenen kararlar siber kabahatlere da uygulanabilmektedir. Örneğin hakaret cürmü, tehdit cürmü, cinsel taciz hatası elektronik olarak da fizikî olarak da işlenebilmesi mümkündür.
’Retweet’’ süreci de hakaret kapsamına girebilir
İnternet ortamında işlenen hakaret cürümleri için birden fazla vakit aleniyet ögesi mevcut olduğundan, bu kabahat için nitelikli hal oluşmakta ve ceza ölçüsü artırılmaktadır. Tekrar Yargıtay kararlarına nazaran Twitter isimli toplumsal mecra üzerinden yapılan ‘’retweet’’ süreci ile de hakaret cürmünün işlenebilmesi mümkün. Diğerine ilişkin toplumsal medya hesaplarına müsaadesiz girip bildirilerini paylaşan kişi de tekrar TCK kapsamında haberleşmenin saklılığının ihlali kabahatine sebebiyet verecektir.
Şahıslar bu türlü durumlarda kesinlikle hukuksal yollara başvurmalı
Teknolojinin ve toplumsal medyanın hayatımızın kıymetli bir modülü olduğu bu vakitlerde siber zorbalıklarla türel olarak uğraş etmek gerekir. Mevzuatta direkt siber zorbalık başlığı altında olmasa bile siber zorbalık teşkil eden cürümleri tanımlayan ve bunlara gerekli müeyyideleri bağlayan kararlar mevcuttur. Ayrıyeten tekrar Türk Ceza Kanunu’nda siber zorbalık olarak nitelendirilebilecek çeşitli hatalar, bilişim cürümleri ismi altında düzenlenmiştir. Siber zorbalık mağduru şahıslar bu türlü durumlarda kesinlikle hukuksal yollara başvurmalıdırlar. Böylelikle hem verilecek cezalarla siber zorbalıklarda caydırıcılık sağlanacak hem de kişinin mağduriyeti giderilmeye çalışılacaktır.”
Hürriyet
