Dolandırıcılar, Kocaeli Kandıra’da 800 bin liralık arsayı satmak üzere sinemalara husus olacak bir sahtekârlığa kalkıştılar. 10 Ağustos’ta yaklaşık pahası 800 bin lira olan, 657 metrekare büyüklüğünde, denize yakın bir yerin satışı için Kandıra Tapu Müdürlüğü’ne başvuruldu. Müdürlükte yapılan incelemede taşınmaz sahibi M.G.’nin ikamet adresi Kandıra olmasına karşın vekâletin Kastamonu’dan verilmiş ve tapudaki fotoğraf ile vekâlet fotoğrafı ortasında uyumsuzluk olması tapu memurunu şüphelendirdi. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü (TKGM) ile Noterler Birliği ortasındaki sistemde vekâletin gerçek ve resmi olduğu görülmesine karşın memur, bir defa de Kastamonu’daki Noter Başkatibini telefonla aradı. Vekâletin gerçek olduğu teyidini aldı.
KIZIYLA KANDIRA’DA OTURUYOR
Memur, gayrimenkul sahibinin neden kendisinin gelmediğini sorunca Kastamonu’daki kızının yanında kaldığını, Serdar isimli damadının yanından bu vekâleti verdiği cevabını aldı. Bu defa de TKGM ile Nüfus müdürlükleri ortasındaki sistemde yapılan sorgulamada taşınmaz sahibinin Serdar isimli bir damadının olmadığı ve Kastamonu’da oturan bir kızının bulunmadığı ortaya çıktı. Bunun üzerine tapu memuru, Emniyet Müdürlüğü’nü arayarak taşınmaz malikinin Kandıra’da babasıyla birlikte yaşayan kızına ve M.G.’ye ulaştı. Onların da bu türlü bir vekâlet vermedikleri öğrenildi.
GEÇERSIZ NÜFUS CÜZDANI
Noterden vekâletin geçersiz nüfus cüzdanı ve dublör kullanılarak alındığı anlaşıldı. Tapuda sorgulamanın uzaması üzerine durumdan şüphelenen geçersiz vekil N.B. ile arsayı bir şirket ismine almak isteyen kişi tapudan ayrıldı. Fakat polisin kaçan şahısların kimliklerini tespit ederek, belgeyi Kandıra Cumhuriyet Savcılığına intikal ettirdiği bildirildi.
DİKKATLİ İNCELEME
Tapu yetkilileri, işçinin dikkati, incelemedeki ısrarı ve kurumlar ortası bilgi paylaşımı sayesinde sahtekârlığın önlendiğini ve ilgililer hakkında yasal sürecin başlatıldığını söylediler. Yetkililer, bu çeşit sahtekârlıkların hayli fazla olduğunu son 3 ayda Muğla Milas, Kandıra ve Konya’da memurların dikkatiyle vatandaşların mağduriyetinin önlendiğini anlattılar. Alıcıların genelde günahsız olduklarını fakat bazen de 500 bin liralık meskeni 200 bin liraya geçersiz evrakla almaya kalkanlar da bulunduğunu belirten yetkililer, gayrimenkul alıcılarını da dikkatli olmaları konusunda uyardılar.
ÖDÜL YÖNETMELİĞİ BULUNMUYOR
Bu çeşit sahtekârlıkları önleyen memurlara bir ödül verilmiyor zira tapu memurları için emniyet, gümrük ya da maliye işçisindeki üzere bir ödül yönetmeliği bulunmuyor. Tersine sahtekârlık sonrası oluşacak hak kaybından memur sorumlu tutuluyor. Türk Uygar Kanunun 1007’inci hususu “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün ziyanlardan devlet sorumludur. Devlet, zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder” kararını içeriyor. Bir öteki tabirle tapu sicilinin tutulmasında görevlilerin bilerek yahut bilmeyerek uygulanması gereken mevzuat kararlarına muhalif süreçleri yahut ihmalleri sonucu gayrimenkul sahibinin bir hak kaybına sebep olunmuşsa ziyan devlet tarafından karşılanıyor. Lakin bu da ilgili memura rücu ediliyor.
Hürriyet
