Bayram tatilinde yazlık bölgelerdeki tipimiz devam ediyor. Arife ve bayramın birinci gününde Kaputaş Plajı, Patara Antik Kenti ve Fethiye Ölüdeniz’deki plajları ve tarihi bölgeleri gezdik. Dünyaca ünlü plajlarda yaşanan kalabalığa şahit olduk. Yeniden bayramın birinci gününde Fethiye’de çeşitli etkinliklere katıldık. Birinci etapta yabancı turist az olduğu için gönlümüzce yamaç paraşütü ve dalış yapabileceğimizi düşündük. Lakin umduğumuz üzere olmadı. Fethiye’de 500 TL’ye yapılabilen yamaç paraşütünde yoğunluk vardı. Vazifeliler bir gün evvelce rezervasyonların dolduğunu söyledi. İşin farklı tarafı yamaç paraşütüyle dağlardan aşağı süzülmek için 500 TL ödenmesi gerekirken, havada fotoğraf çektirmek için istenen fiyat 200 TL’ydi. Görevlilerin verdiği bilgiye nazaran yamaç paraşütüyle uçan herkes fotoğraf çektirmek istiyordu. Asıl maksat instagram için en hoş pozu yakalamaktı.
TAM KAPASİTE
Yamaç paraşütünü gerçekleştiremeyince amacımızı derinlere çevirdik. 45 dakikalık dalış için 200 TL ödeme yaptık. İşin ustası olmadığımız için 10 metreye kadar dalışa müsaade verdiler. Su altında da fotoğraf için başka tarife uygulanıyordu. Buradaki fotoğraf fiyatı ise 100 TL’ydi. Bu aktiflikleri yapan işletmecilerle yaşanan durumu konuşma imkânı da bulduk. 2 hafta öncesine kadar işlerin düşük olduğunu söyleyen işletmeciler, bayramlar birlikte dayanılmaz bir ivme yakaladıklarına dikkat çekti. İşletmeciler, bayramla birlikte kapasitelerini doldurdu. Dalış hocaları en az 3 bireyle dalış gerçekleştiriyordu. Şayet deniz üstünde süratli bir motor tarafından çekilen ‘banana’ ismi verilen deniz oyuncağına binmek isterseniz de kişi başı 85 TL ödemeniz gerekiyor. Jetski’lere azamî iki kişi binilirken 10 dakikalık cümbüşün 300 TL olduğunu söyleyelim. Şayet tekrar ‘denizi ve harika kıyıları kuşbakışı izliyim’ diye başınızda bir niyet varsa denizde sürat teknesi ile çekilen paraşüt yani parasailing için 300 TL’lik ödeme yapmalısınız.
GECELİK 500 TL
Akşamüzeri tüm cümbüşlere veda ederek Kayaköy’e yanlışsız yola çıktık. Tarihi meskenlerin ortasında bizim dışımızda gezen turistler de vardı. Fethiye’ye 10 dakika uzaklıktaki bu tarihi bölgedeki yeme-içme yerlerinde kalabalık bir durum hakimdi. Geceyi geçirmek için Kayaköy’den Akyaka’ya geçiş yaptık. Akşam saatleri olduğu için rahat bir seyahat oldu. Seyahatin rahatlığını ise sabah Akyaka’dan ayrılırken anladık. Zira Akyaka tarafına yanlışsız çok ağır bir trafik vardı. Gece Akyaka’da konaklama yapacak yer bulmakta bir oldukça zorlandık. Ne pansiyonlarda ne de otellerde boş yer vardı. Daha evvelden kiralanan ve son anda iptal edilen bir konut olduğunu öğrenince çabucak kiraladık. Bölgede 1 gece için konaklama fiyatı ise ortalama 500 TL. Pansiyon ve otellerde de fiyatlar farklı değildi.
TOPLUMSAL ARALIK VE MASKE UNUTULMUŞ
Bizi asıl şaşırtan durumu Akyaka’nın cümbüş yerlerinde yaşadık. Çay bahçesi üzere yerler neredeyse büsbütün boştu. Lakin kafe ve canlı müzik hizmeti veren işletmelerde oturacak yer yoktu. Akyaka merkezinde insan seli vardı. Adım atmakta bile zorlanıyorduk. Toplumsal aralık kuralı çok eskide kalmış, maskeler unutulmuştu. Maskeleri hakikat takmayanlar, gömleğinin düğmesine bağlayanlar, bileklik üzere kullananlar eleştirilirken, Akyaka’da maskeleri çenesine dahi takanı neredeyse görmedik. Tekrar plajda kurulan masa ve sandalyelere de büyük ilgi vardı.
EFES’TE KALABALIK ZİYARET
Bayramın ikinci gününde son durağımız Efes antik kentine geldik. Geçmişte burada daha büyük kalabalıklara şahit olmuştuk. Lakin yabancı turistin az olduğu bir periyotta gördüğümüz yoğunluk şaşırtıcıydı. Yükü yerli olan turist kümeleri Efes’e gelmişti. Az sayıda da olsa yabancı turist kümeleri da vardı.
Emre Eser
Hürriyet
