İtalya’nın küçük adası Lampedusa’nın düzinelerce sakini, geçen hafta kıyılarından gelen göçmen sayısının artmasının ardından protesto gösterisi düzenlendi.
Üç günlük bir süre içinde 199 tekneyle 8.500’den fazla kişi geldi; bu, adanın toplamından fazlaydı.
Lampedusa yakın zamanda bu yıl İtalya’ya gelen yaklaşık 126.000 göçmenin kaçırılırken, adadaki kuruluşların bölge sakinlerinin onlara yardım teklifinde bulunduğunu söyledi.
Maldusa Derneği’nden Felice Rosa, “Cevap, ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlayan veya en azından yeni gelenleri karşılamaya çalışan acil bir dayanışmaydı” dedi.
Bu akın, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’yi Avrupa ülkelerine sorumluluğu paylaşımında bulunmaya yöneltti.
Ancak Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, Fransa’nın bu oğlu göçmen dalgasını hoş karşılamayacağını söyledi.
Bunun yerine Fildişi Sahili ve Senegal’i örnek göstererek Paris’in, Roma’nın insanlarının Fransa’nın iyi askeri ilişkileri olduğunu ve geri göndermesine yardım etmeye hazır olduğunu söyledi.
Ancak bunun mümkün olması mümkün.
Belgesiz Göçmenlere İlişkin Uluslararası İşbirliği Platformu Direktörü Michele Levoy, “Yasal açıdan konuşuyorsak, Fransa’nın bu belirli ülkelerle yaptığı özel anlaşmalar olmadığı sürece bunun gerçekleşmesi pek mümkün değil” dedi.
“Fakat insanların korunması için aynı zamanda yüksek insan haklarına sahip olması gereken standartlar ve resmi olmayan işler var” diye ekledi.
Pek çok kişinin inanmadığının aksine, Avrupa’ya gelen göçmenler aslında ülkelerini terk edenlerin işlemleri sadece küçük bir kısmı oluşuyor ancak devamlı bir politikaya büyük ihtiyaç var.
Avrupa Göç Politikası Enstitüsü Direktör Yardımcısı Camille Le Coz, “İnsanlar evlerini terk etmeye devam edecek. Ancak çoğu insanın Avrupa’ya gelmediğini de anlamamız gerekiyor. Komşular çoğu çalışıyor” dedi.
“Dolayısıyla Avrupalılar olarak düşünmemiz gereken şey, insanların Avrupa kıyılarına ulaştığında sistemi nasıl daha iyi organize olabiliriz, böylece sürekli yaşanan siyasi krizlerden kaçınabiliriz.”