Pek çok medeniyete mesken sahipliği yapan İznik özel bir yer. Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı uygarlıklarından devraldığı tarihi mirası koruyan ilçe, adeta bir açık hava müzesi niteliğinde… Surlarla çevrili ve kemerli dört kapısıyla İznik’in her köşesinden tarih fışkırıyor. Bu nedenle burayı keşfetmeye yüzyıllara meydan okuyan, tarihi değere sahip yapılarını ziyaret ederek başlamak en hoşu…
Cami, müze, tiyatro…
İznik seyahatinize tarihi kıymeti yüksek bir noktadan, Ayasofya’dan başlayabilirsiniz. Ayasofya Mescidi, aslen kilise olan, bugünse hem cami hem müze olarak fonksiyon gören bir yapı. Hıristiyanlıkla ilgili değerli kararların alındığı 7. Konsil, 787’de bu kilisede toplanmış. Bu nedenle her yıl binlerce Hıristiyan kendi dinleri için özel olan bu yeri ziyaret ediyor. Ayasofya, 1331’de Orhan Gazi tarafından mescide dönüştürülünce Orhan Mescidi olarak da anılmaya başlamış.
İznik’in Eskisaray bölgesindeki bir öteki kıymetli ören yeri Roma harabeleri diye de geçen Roma Antik Tiyatrosu. MÖ. 62-113 ortasında yapılmış Roma Dönemi’ne ilişkin ender tiyatrolardan biri olan yapı, Roma İmparatoru Traianus periyodunda, Eyalet Valisi Plinius Csecillius Secundus tarafından yaptırılmış. İznik’in görülmeye kıymet bir öteki hoşluğu, Osmanlı mimarisinin birinci örneklerinden olan Yeşil Cami… I. Murat vaktinde inşa edilen eser, Selçuklu mimarisinden de izler taşıyor. Mermerden yapılan mihrabında güçlü bir taş personelliği var. Minaresi turkuvaz, yeşil ve mor çinilerle bezeli… Bir Roma yapıtı olan Dikilitaş, Orhan Gazi’nin büyük oğlu Şehzade Süleyman tarafından yaptırılan Süleyman Paşa Medresesi ve Sultan I. Murat tarafından inşa ettirilen ve şu anda müze olarak hizmet veren İznik Müzesi de ilçenin başka kıymetli tarihi yapıları ortasında…
Dünyaca ünlü ‘İznik çinisi’
Bugün Türkiye’de çinicilik denildiğinde akla gelen birinci yerlerden İznik. Vakitle üretimi durma noktasına gelen İznik çinilerinin tekrar canlandırılması, 1985’te Faik Kırımlı’nın İznik’te çini fırını kurma teşebbüsüyle ve Eşref Eroğlu’nun dayanağıyla gerçekleşmiş. Osmanlı tarihinden günümüze kalan, kullanım alanı olarak eşyalarla sonlu kalmayan çiniler, cami ve türbelerin duvarlarında, köşk ve sarayların dış ve iç cephelerinde de karşımıza çıkan nadide ve özel bir sanat olarak ehemmiyetini koruyor. İznik tüm bu örnekleri görebileceğiniz en gerçek adreslerden biri. Günümüzde İznik’te son derece donanımlı çini atölyeleri var. Eşref Eroğlu Çini Atölyesi, Cındık Çini Atölyesi üzere ferdî çini atölyelerinde saatlik dersler alabilir, kendi çininizi boyayabilir, bu esaslı sanatın inceliklerini yerinde öğrenebilirsiniz.
Gölün ortasında günbatımı
Türkiye’nin beşinci büyük gölü olan İznik Gölü, elbet ki bu tarihi ilçenin en kıymetli doğal hoşluklarından biri… 2014’te göl sularının altında keşfedilen batık bazilika da son yıllarda göle farklı bir paha katıyor. Üzerinde bir türbe olan Abdulvahap Zirvesi gölün tüm hoşluğunu ve ihtişamını izleyebileceğiniz seyir noktası. Burası İznik’in eşsiz günbatımlarını izlemek için ülkü noktalardan biri… Bir başka alternatifse kano kiralayıp güneşi gölün ortasında batırmak!
Ne alınır?
Akla birinci gelen şey elbette çini. Atölyelerden ve medresedeki dükkânlardan çini alışverişi yapabilirsiniz. Çinicilik değerli bir sanat olduğu için eserler bir ölçü kıymetli. Boyutuna, kullanılan materyallere nazaran fiyatlar değişiyor. Fakat İznik’ten hatıra için daha makul fiyatlara çini anahtarlık, kolye, küpe ya da yüzük de alabilirsiniz. Çiniden sonra alabileceğiniz ikinci şey zeytin ve zeytinyağı.
Nerede kalınır?
Göl kenarındaki tesisler görüntülü pozisyonları ve sağladıkları aktiflik imkânlarıyla konuklarına hoş bir konaklama tecrübesi yaşatıyor. Seyir Butik Otel ve Lake House İznik, göl görüntüsüne hâkim butik tesislerden en beğenilen olanları…
Bunları da listenize ekleyin
Tabiatla baş başa kalabileceğiniz bir yürüyüş parkuru olan Evliya Çelebi Yolu’nu,
İznik (Nicaea) Antik Kenti’ni ve köylerini kapsayan bisiklet çeşitlerini,
Bilhassa bahar aylarında tabloyu andıran Kırıntı Köyü’nü,
Sansarak Kanyonu’nda tabiat yürüyüşlerini,
Darka’da göl görünümüne karşı lezzetli bir akşam yemeğini…
Hürriyet
