İsrailli casusların ABD’nin buyruğuyla El Kaide’nin iki numaralı ismi Abdullah Ahmed Abdullah’ı (58) üç ay evvel İran’ın başşehri Tahran’da vurduğu, lakin bu suikasti hem ABD ve İsrail, hem de İran ve El Kaide’nin gizlediği tez edildi.
BAŞINA ÖDÜL KONMUŞTU
New York Times’a nazaran, ABD istihbarat yetkilileri, El Kaide’nin 1998’de Afrika’daki Amerikan büyükelçiliklerine yönelik kanlı hücumlarının beyni olmakla suçlanan Abdullah’ın öldüğünü doğruladı. İsmini Ebu Muhammed El-Masri diye değiştiren kaçak, ABD istihbaratının en çok arananlar listesindeydi ve başına 10 milyon dolar ödül konmuştu.
KIZI MERYEM DE ÖLMÜŞ
Suikastın 224 kişinin öldüğü elçilik akınlarının yıldönümü olan 7 Ağustos’ta düzenlendiği öne sürüldü. Buna nazaran motosikletli iki İsrailli suikastçı, aracın içindeki El Masri ve Usame bin Ladin’in oğlu Hamza’nın dul eşi olan kızı Meryem’i yakın aralıktan susturuculu silahla vurarak öldürdü. İran resmi haber medyası, kurbanların Lübnanlı tarih profesörü Habi Davud ve 27 yaşındaki kızı Maryam olduğunu yazdı. Lakin Lübnan’da bu isimle bir tarih profesörünün bulunmadığı belirtildi. İran’ın Masri’ye ABD aykırısı olması ve El Kaide’nin ülkeye saldırmaması için ikamet etmesine müsaade vermiş olabileceği öne sürüldü.
TAHRAN ARGÜMANLARI REDDETTİ
ABD medyasında yer alan suikast savına dair açıklama yapan İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatibzade, İran’da El Esas üyelerinin bulunmadığını söyledi. Hatipzade, argümanları “ABD ve İsrail tarafından sürdürülen ruhsal savaşın bir parçası” ve “Hollywood senaryosu” olarak niteledi. ABD’nin İran’ı El Düstur terör örgütü ile ilişkilendirmek istediğini öne süren Hatipzade, “ABD daha evvel de benzeri palavra savlarda bulundu” dedi.
Hürriyet
