Karşal, müzik eğitiminin yalnızca okul devrinde değil yetişkinler için de çok değerli olduğu söz etti ve “Müzik artık su üzere ekmek üzere bir ihtiyaç” diyerek şöyle konuştu:
‘MÜZİK BEŞERE FARKLI BİR PENCERE AÇIYOR’
Sanatla ilgilenen insanların dünyaya bakış açıları farklı oluyor. Bir toplumun kültürel alt yapısını oluşturan yalnızca sanatkarlar değil. Toplumun sanat seviyesi ne kadar yüksek olursa yapılan işlerin kalitesi de o kadar yükseliyor. O yüzden amatör müzik eğitimi yani farklı meslek kümelerindeki insanların bu işin içinde olması çok değerli. Müzikle uğraşmak beşere farklı bir pencere açıyor. Zati çok toplumsal bir alan olduğu için doğal olarak insanların yaşantısını da değiştiriyor. Farklı bir zümreye dahil oluyorsunuz. Bu da ruhsal olarak insanları olumlu istikamette etkiliyor.
MÜZİK EĞİTİMİ TÜKENMİŞLİK SENDROMUNU AZALTIYOR
Yaptığımız araştırmada 25 ile 55 yaş ortasında olan, en az lise mezunu ve farklı meslek kümelerindeki insanlara depresyon ve tükenmişlik ölçeği testleri uygulandı. Bu insanların bir kısmı müzik eğitimi alıyor. Tıpkı kurallarda yaşayan öteki bir kısmının da müzik eğitimi yok. Müzik eğitimi alan şahısların depresyon ve tükenmişlik sendromu seviyelerinin almayanlara nazaran daha az olduğu saptandı. Benim de Marmara Flüt Orkestrası diye bir orkestram var mesela. Oraya da amatör flütçüleri kabul ediyoruz ve gelen şahıslar orkestralarda, korolarda yer alıyorlar. Bunların hepsi birer toplumsal ortam. Birden o kümenin bir üyesi oluyor ve yeni bir kimlik buluyor. İş hayatında ne kadar gerilimli de olsa insan. Başını dağıtabilecekleri bir alan çıkıyor karşılarına. Haliyle bundan çok keyif alıyorlar.
MÜZİK BİR MUHTAÇLIK
Müzik artık bir muhtaçlık. Su içmek üzere yemek yemek üzere. İnsanın huzur bulacağı bir alan. Hele salgın periyodunda müziğe daha da çok muhtaçlık var. İstemeseniz de müzik gelir hayatınıza girer. Şuur altına yerleşir hafızanıza kazınır. Alzheimer hastalarında bile bunu görüyoruz. Gençliğinde piyano çalan biri çocuğunun ismini unutuyor tahminen fakat piyano çalmayı unutmuyor.
ENSTRÜMAN ÇALMAYI ÖĞRENMEK İÇİN SALGIN DÜZGÜN BİR FIRSAT
Toplumları toplum yapan sanatları, kültürleri ve bilimleridir. Sanat tarafımızı boş bırakırsak ileride bunun telafisi çok daha güç olacak. Sanatı desteklemek gerek. Dinlemek ve takip etmek zati desteklemektir. Şu ortalar daha fazla konutta bulunduğumuz için bu süreci enstrüman öğrenmek için de iyi bir fırsat olarak görebiliriz. Kurslar artık uzaktan eğitim veriyor. Bir formda haşır neşir olunca bu işlerle; müzik dinlemenin, müziği takip etmenin ve bir enstrüman çalmanın insanı ne kadar olumlu istikamette motive ettiğini görecek beşerler. Belediyelerde de artık bu yaygınlaştı. Her yaş kümesine eğitim veren halk eğitim merkezleri var.
ÇOCUKLAR KESİNLİKLE SANATLA İLGİLENMELİ
Çocukların sanatın bir kısmıyla kesinlikle ilgilenmesi lazım. Ailelerin bunu dikkate alması gerek. Görüyorum kimi ebeveynler çocuğun ilgisi yok diye çabucak bırakıyor. Öbür derslerde bu bu türlü olmuyor fakat. İmtihana girecekleri için çocukların muhakkak bir düzeye gelmesi bekleniyor. Ancak aslında sanat da çok değerli. Eğitimin formatı biraz değişti. Bunların temel eğitimini almak gerek. Veliler bu devri bir avantaja çevirebilir. Fotoğraf, müzik ya da rastgele bir sanat kısmını çocukların hayatına girmesi lazım.
AMATÖR MÜZİSYENLER İÇİN YARIŞ
Marmara Flüt Orkestrası ile Esenler Belediyesi’nin takviyesiyle bir yarış düzenleyeceğiz. Farklı kategorilerde müzisyenler var orkestra içinde. Amatör flütçüler için bir yarış düzenlemek istedik. Türkiye çapında bir müsabaka olacak bu. Bir birinci olacak tıpkı vakitte ve ileride de gelenekselleştirmek istiyoruz bunu. Ocak sonu müsabaka kaidelerini ilan edeceğiz, haziran ayı üzere de performans görüntülerini gönderen adaylar e-yarışmaya katılacaklar. Şayet konser dönemi açılırsa yaz başında birinciye orkestramızda solistlik yaptıracağız.”
Hürriyet
