Vergi kanunları yeterince mükelleflerin düzenlemek zorunda olduğu evrakların elektronik ortamda düzenlenmesi, saklanması, iletilmesi halinde özetlenebilecek e-belge uygulamalarının gelişen teknolojiden azami düzeyde yararlanarak vakit ve maliyet tasarrufu sağlayan uygulamalar olduğuna değinilen açıklamada, e-Adisyon uygulamasının da mevcut kağıt ortamındaki adisyon evrakını elektronik ortamda düzenlemek isteyen mükelleflere imkan sağlamak gayesiyle geliştirildiği ve rastgele bir mecburilik getirilmeden kullanıma açıldığı belirtildi.
GERÇEĞİ YANSITMIYOR
Açıklamada, kelam konusu düzenlemelere ait şu sözlere yer verildi: “İdarenin geliştirdiği bir hizmetin salgın şartlarıyla münasebetini kurarak mecburî bir uygulama üzere yansıtılması mükellef ahengini bozmaya yöneliktir. e-İrsaliye uygulamasında ise demir ve çelik bölümünde yer alan mükelleflerin mecburilik kapsamından çıkarıldığına ait temelsiz haber yapılmıştır. e-İrsaliye uygulamasında hangi mükellef yahut dal kümelerinin zarurî olarak uygulamaya dahil olacağına ait düzenlemeler 19 Ekim 2019 tarihli 509 Sıra No.lu Vergi Yordam Kanunu Genel Bildiriminin e-İrsaliye Uygulamasına Geçiş Zaruriliği başlıklı kısmında açıklanmıştır. Kelam konusu düzenlemede ‘e-Fatura uygulamasına kayıtlı olan mükelleflerden demir ve çelik (GTİP 72) ile demir yahut çelikten eşyaların (GTİP 73) imali, ithali yahut ihracı faaliyetinde bulunan mükellefler’in e-İrsaliye uygulaması kapsamına alındığı açık olarak yer almaktadır. Son yayınlanan 526 Sıra No.lu Vergi Yordam Kanunu Genel Bildirisinde de bu kısımda rastgele bir değişiklik yapılmamış ve yeni bir karar getirilmemiştir. Yapılan düzenleme yalnızca e-İrsaliye kullanma zaruriliği olan mükelleflerin ciro kuralını ne vakit sağladıkları konususun netleştirilmesinden ibarettir. Bu nedenle haber yanlış yönlendirici nitelikte olup gerçeği yansıtmamaktadır.”
Hürriyet
